31 Temmuz 2010 Cumartesi

Abdullah AĞAR NÖROANATOMİ özetleri

nöroanatomiden kısmen çıkarttığım özetleri paylaşıyorum... yeni özetler çıkardığım zaman güncellenecektir. tamamen kendi özetimdir
2. kısım eklendi
bazal ganglionlar eklendi
ÇIKAN YOLLAR


 1. Nöronun hücre gövdesi spinal sinirin arka kök ganglionunda bulunur

 3. Nöron genellikle talamusda yer alır

 Çıkan yollardaki nöronların bir çoğu beyin korteksini aktive ederek uyanıklığı sağlayan formatio reticularis’ e dal verir.

 Ağrı ve ısı duyuları tr. Spinothalamicus lateralis,

 Hafif dokunma(temas) ve basınç duyuları tr. Spinothalamicus anteriorda taşınır.

 Dokunmanın vücudun tam neresine yapıldığını anlama yeteneği ile 2 noktaya eş zamanlı dokunma ve hatta 2 noktanın birbirine yakınlığının farkına varılmasını belirten taktil diskriminasyon duyusu funiculus posteriorda iletilir.

 Ayrıca vücudun farklı bölümlerinin pozisyon ve hareketlerine göre kas ve eklemlerden çıkan bilgiler funiculus posteriorda taşınır

 İlave olarak titreşim (vibrasyon) duyusuda funiculus posteriorda iletilir.

 Kaslar, eklemler, deri ve deri altı bağ dokusundan çıkan bilinçsiz duyular tr. Spinocerebellaris ant. Et post. Ve tr. Cuneocerebellaris tarafından beyinciğe taşınır.

 Ağrı ısı taktil (dokunma) duyuları spinovisual reflekslerin sağlanması için tr. Spino tectalis aracılığı ile mesencephalonun colliculus superioruna iletilir.

 Deri ve diğer dokulardaki ağrı ve ısı reseptörleri serbest sinir sonlanmalarıdır. Ağrı impulsları hızlı ileten A delte tipi ve yavaş ileten C tipi liflerle medulla spinalis e aktarılır. Hızlı ileten lifler kişileri başlangıçtaki akut-keskin ağrıda uyarırlar; yavaş lifler uzamış rahatsız edici kronik ağrının iletiminden sorumludur. Keza sıcaklık ve soğukluk da A delta ve C lifleri ile taşınır.



Tr. Spinothalamicus lateralis;

 2. Nöron lamina 1,4,5.

 2. Nöronların aksonları omuriliğin bir segmentinde commissura alba anteriorda oblik olarak çaprazlaşarak karşı taraf funiculus lataeralis’i içinde tr. Spinothalamicus lateralis olarak uzanırlar.

 Tr. Spinothalamicus lateralis, tr. Spinocerebellaris anterior’un iç yanında yer alır.

 Sakral ve lumbal segmentlerden gelen aksonlar daha lateralde, torakal ve servikal segmentlerden gelen aksonlar daha medialde yer alır.

 Medulla oblongatanın lateral yüzüne yakın olarak yer alır. Burada kendine tr. Spinothalamicus anterior ve tr. Spinotectalis eşlik eder, bu 3 yol beraberce lemniscus spinalis i oluşturur.

 Serebral korteksin rolü, bilinç düzeyinde duysal bilgilerin özelliklerini yorumlayıp ortaya çıkarmaktır.

 Yanıcı ağrı, tüm sinir sistemini uyaran retiküler formasyonda sonlanır. hasarlanmanın yerinin tam olarak lokalize edilmemesine karşın kişileri hasarlanmaya karşı uyaran bu impulslardır, bununla birlikte bu duyular sinir sistemin dolaşır ve aciliyet duyusu oluşturur.

Kapı kontrol teorisi:

 Bu teoriye göre, basınç ve ağrısız dokunma bilgilerini taşıyan kalın miyelinli afferent liflerin uyardığı ara nöronlar, ağrı lifini medulla spinalis’e girdiği yerde inhibe ederler. Örneğin masajla sağlanan aşırı taktil uyarı, ağrının giriş kapısını kapatır. Bununla beraber ağrısız taktil sitümülasyon sona erdiğinde giriş kapısı açılır ve ağrılı uyarı tr. Spinothalamicus lateraliste yükselir

Tr. Spinothalamicus anterior:

 2. Nöron lamina 1,4,5

 Commissura alba anteriorda çapraz yapar %10 u çapraz yapmaz.

 Medulla spinaliste yükselirken yolun mediali yeni lifler kazanır.

 Medulla oblongata boyunca yükselirken tr. Spinothalamicus lateralis ve tr. Spinotectalis’e eşlik eder. Bu 3 yol beraberce lemniscus spinalis’i oluştururlar.

 Dokunma ve basıncın kaba algılanmasının burada sağlandığı kabul edilir.

 Cortex cerebrinin gyrus postcentralisindeki someostetik bölgeye 3-2-1 (temel duyu merkezi) ulaşır.

Fasciculus gracilis ve fasciculus cuneatus

 Ganglion spinaleden medulla spinalis’e giren aksonlar doğrudan aynı taraf funiculus posterioruna katılırlar.

 Fasciculus gracilis medulla spinalisin alt bölgeleriyle ilgilidir, medulla spinalisin tümü boyunca bulunur.

 Fasciculus cuneatus medulla spinalisin üst torasik ve servikal segmentlerinde fasciculus gracilisin dış yanında yer alır.

 Fasciculus gracilis ve fasciculus cuneatusun lifleri ipsilateral olarak yükselirp medulla oblongatanın nucleus gracilis ve nucleus cuneatusundaki 2. Nöronlarla sinaps yaparak sonlanır.

 2. Nöronların aksonları fibrae arcuatae internae adı altında merkezi gri maddenin etrafında antero mediale doğru yönelerek orta hattı çaprazlarlar, 2 tarafın ilgili liflerinin bu çaprazı decussatio lemniscorum medialium olarak adlandırılır.

 Bu yollar sayesinde, dokunma duyusunun derecelerinin lokalizasyonunu ve 2 nokta diskriminasyonu anlaşılabilir. Ayrıca vibrasyon duyusu ve vücudun farklı bölümlerinin pozisyonu bilinçli bir şekilde tanınabilir.

Tr. Spinocerebellaris posterior:

 2.nöron lamina 7 deki nucleus thoracicus posterior (clark kolonu)

 2. Nöronların aksonları aynı tarafta funiculus lateralisin posterolateral bölümüne geçerler ve tr. Spinocerebellaris posterior olarak medulla oblongataya çıkarlar.

 Burada tractus, pedneculus cerebellaris inferiora katılır ve cerebellar korteksde sonlanır

 Nucleus thoracicus (clark kolonu) sadece c8-L2 segmentleri arasında bulunur.

 L2 nin altındaki segmentlerden gelen 1. Nöronların santral uzantıları fasciculus gracilise katılır ve nucleus thoracicus posteriorda sinaps yapar.

 C8 in üzerindeki segmentlerden gelen 1. Nöronların santral uzantıları fasciculus cuneatus içerisinde yükselip medulla oblongatada bulunan nucleus accessoriusta sinaps yapar.

Tr. Spinocerebellaris anterior:

• 2. Nöron lamina 5,6,7

• 2. Nöronların aksonlarının büyük bölümü commissura alba anteriorda çaprazlaşarak karşı taraf funiculus lateralisinde tr. Spinocerebellaris anterior olarak, az bir bölümü ise aynı taraf funiculus lateralisinde tr. Spinocerebellaris anterior olarak yükselir.

• Lifler medulla oblongata ve pons boyunca yükselerek pedenculus cerebellaris süperior yolu ile cerebelluma girer ve cortex cerebellide sonlanır.

• Medulla spinaliste çaprazlaşarak karşı tarafa geçen lifler cerebellumda tekrar çaprazlaştıklarına inanılmaktadır.

• Tr. Spinocerebellaris anterior, gövde, üst ve alt ekstremitelerden kas eklem bilgileri taşır. Ayrıca, cerebellumun, bu yolla yüzeyel fasya ve deriden informasyonlar aldığına inanılmaktadır.

Tr.cuneocerebellaris:

• Üst ekstremiteden gelen şuur altı proprioception

• 1. Nöronun santral uzantısı medulla spinalisin c8 seviyesi üzerinde nuc. Thoracicus posterior bulunmadığı için aynı taraftaki fasciculus cuneatusa katılır.

• 2. Nöron nucleus cuneatus accessorius

• 2. Nöron cerebellar korteks

Tr.spinotectalis:

• 2. Nöron lamina 1 ve 5

• Commissura alba anteriorda orta hattı çaprazlayarak funiculus lateraliste tr. Spinothalamicus lateralise komşu olarak yükselir.

• Medulla oblongata ve ponsu geçen lifler mesencephalonun colliculus superiorundaki nöronlarlar sinaps yaparak sonlanır.

• Bu yol spinovizüal refleksler için afferent bilgiler getirir ve baş ve gözlerin uyaran kaynağına doğru yönelmesine neden olur.

• Aşırı sıcak ve soğuk doku hasarına yol açan mekanik uyarıların neden olduğu nosiseptif uyarıları taşır.

Tr.spinoreticularis:

• 2. Nöron lamina 5,7,8

• Commissura alba anteriorda çapraz yapar

• 3. Nöron nucleus nuclei reticularis

• Derin ve kronik ağrı ile ilişkilidir.





 Arka kökler yolu ile medulla spinalise 2 tip duysal enformasyon (bilgi) girer 1-)talamus yolu ile yorum için serebral kortekse ulaşan bilinçli duysal bilgi, 2-)musküler aktivitenin koordinasyonuna yardım eden ve beyinciğe ulaşan bilinçsiz duysal bilgi. Diğer informasyonlar görsel refleksler için mesencephalona ve aktivasyon için retiküler formasyona iletilir.

İNEN YOLLAR




• Komut nöronu olan 1. Nöronun hücre gövdesi cortex cerebride yer alır. Bu nöronun aksonu, medulla spinalisin columna anteriorunda yer alan ve bir ara nöron olan 2. Nöronla sinaps yapmak üzere aşağıya doğru iner. 2. Nöronun aksonu kısa olup columna anteriorda yer alan ve alt motor nöron olarakta adnlandırılan 3. Nöron ile sinaps yapar. 3. Nöronun aksonu ön kök ve spinal sinir aracalığı ile iskelet kasını inerve eder. Bazı durumlarda 1. Nöronun aksonu doğrudan 3. Nöron ile sinaps yapar (refleks yayında olduğu gibi)

• Kortikospinal yollar özellikle ekstremitelerin distal bölümlerinin istemli, belirli ve beceri isteyen hareketleriyle ilgilidir. Medulla oblongatanın alt seviyelerinde büyük bir kısmı çapraz yaparak karşıya geçer. Çapraz yapan aksonlar corticospinalis lateralisi oluşturur. Korteks-tractus cortico spinalis-lamina (4,5,6,7) 9 alfa ve gama motor nöronlar-ön kökler ile spinal sinirlere katılarak çizgili kaslara gider. Lezyonunda decussatio pyramidumun üzerinde olanlarda lezyonun altında ve karşı tarafta, decussatio pyramidumun altındaki lezyonlarda ise lezyonun altında ve aynı tarafta üst motor nöron tipi felç görülür. Motor kayıp ekstremitelerin distal kısımlarında daha belirgindir.(hemipleji, monopleji, dipleji, parapleji, quadripleji)

• Tractus reticulospinalisler columna anteriordaki alfa ve gamma motor nöronların aktivitesini arttırabilir veya inhibe edebilirler; böylece istemli hareketi veya refleks aktiviteyi artırabilir veya inhibe edebilirler.

• Tractus tectospinalis vizual uyarılara yanıt olarak ortaya çıkan refleks postural hareketlerle ilgilidir. Columna lateralisteki sempatik nöronlarla ilişkili olan bu lifler karanlığa yanıt olarak ortaya çıkan pupillodilatasyon refleksi ile ilgilidir. Decussatio tegmentalis posteriorda çapraz yapar. Lamina 6,7,9.

• Tractus rubrospinalis columna anteriordaki alfa ve gamma motor nöronlar üzerinde etkili olarak kontralateral fleksor kasların aktivitesini arttırır; ekstansör kasların aktivitesini inhibe eder. Decussatio tegmentalis anteriorda çapraz yapar. Lamina 5,6,7,9.

• Tractus vestibulospinalis denge ile ilgili postural aktivitede rol oynar ve ekstansor kasların aktivitesini arttırır; fleksor kasların aktivitesini inhibe eder. Lamina 7,8,9.

 Motor aktiviteyi içeren spinal segmental refleks arkı, beynin üst kontrol merkezleri tarafından büyük ölçüde etkilenir. Bu etkiler kortikospinal, retikülospinal, tektospinal, rubrospinal ve vestibulospinal yollar aracılığıyla sağlanır. Medulla spinalisin hasarlanması ile bu etkilerin aniden ortadan kalkmasını takiben oluşan spinal şok olarak bilinen durumda segmental spinal refleksler deprese olur. Spinal şok olarak adlandırılan durum birkaç hafta içinde ortadan kalktıktan sonra spinal refleksler geri döner ve kas tonusu artar. Deserebrasyon rijiditesi olarak anılan bu durum, üst merkezlerdeki nöronların bu nöronlar üzerindeki etkisinin kalkması sonucu kas iğciklerine giden gamma efferent sinir liflerinin aşırı aktivitesi nedeniyledir. Bir sonraki evre, ekstensor kasların artmış tonusunun fleksor kaslara üstün gelmesi olan ekstansiyon paraplejisi olabilir. Bazı nörologlar bu durumu, vestibulospinal yolun devamlılığı dışında diğer bütün inen yolların hasarlanmasına bağlamaktadırlar. Bütün inen yolların kesilmesi halinde fleksiyon paraplejisi ortaya çıkar. Bu durumda refleks yanıtlar doğal olarak fleksor olur ekstensor kasların tonusu azalır.

BAZAL GANGLİONLAR

• Bazal ganglionlar terimi cerebral hemisferler içinde yer alan gri cevher toplulukları için kullanılır.
• Beyin hemisferlerinin derininde yer alan 5 çift nukleustan oluşur.
• Nucleus caudatus, putamen, globus pallidus, substantia nigra, nucleus subthalamicus
• İstemli hareket ve postürün düzenlenmesi, motor hareketlerin koordinasyonundan sorumludurlar.
• Nucleus caudatus+nucleus putamen+globus pallidus= corpus striatum
• Nucleus putamen+globus pallidus= nucleus lentiformis
• Nucleus caudatus+ nucleus putamen= neostriatum
• Globus pallidus= paleostriatum
• Corpus striatum esas olarak, cortex cerebrinin birçok bölümü, talamus ve subthalamus ile substantia nigrayı içeren beyin sapından bilgiler alır. Bu bilgiler corpus striatum içinde tümleştirilerek (entegre edilerek) çıktılar yukarıda sayılan alanlara gider.
• Bazal ganglionların aktivitesi duysal korteks, thalamus ve beyin sapından alınan bilgilerle başlatılır. Bazal ganglionların çıktıları globus pallidus aracılığıyla cortex cerebrinin motor alanlarının ve beyin sapındaki diğer motor merkezlerin aktivitelerini etkiler. Böylece bazal ganglionlar beyin sapı ve medulla spinalise doğrudan inen yollarla değil serebral korteksi etkileyerek kas hareketlerini düzenliyebilirler.
• Motor korteksin tahribi vücudun karşı yarısında el ve ayağın ince becerili hareketler yapmasını engeller. Bununla birlikte birey karşı ekstremitede hala kaba, gros hareketleri yapabilir. Eğer daha sonra corpus striatum tahrip olursa, vücudun karşı yarısında sağlam kalan hareketlerde de paralizi ortaya çıkar.
• Globus pallidusun aksiyal ve ekstremite hareketlerinin düzenlenmesinde ve ekstremitelerin proksimal kısımlarının pozisyonlarının ayarlanmasında rol aldığı gösterilmiştir. Globus pallidusdaki nöronların aktivitesi distal ekstremite kaslarında aktivite başlamadan önce artar. Bu önemli işlev, srebral korteksin motor bölümlerinin el ve ayaktaki ince becerili hareketleri başlatmasından önce gövde ve ekstremitelerin uygun pozisyona getirilmesini olanaklı kılar.

ÜST EKSTREMİTENİN PERİFERİK SİNİR KLİNİK ANATOMİSİ

Brakial Plexus:



C5,6,7,8 ve Th1 seviyelerinden çıkan sinirlerin birleşmesi ile oluşur. C5 ve 6 birleşerek üst trunkusu, C7 nin kendisi yalnız başına orta trunkusu, C8 ve Th1 kökleri birleşerek alt trunkusu oluştururlar. Yukarı ve aşağı trunkustan gelen posterior dallarla orta trunkusun posterior dalı birleşir böylece posterior kord oluşur. Orta trunkustan ayrılan anterior dalla üst trunkusun anterior dalı birleşir böylece lateral kord oluşur. Aşağı trunkusun anterior dalı medial kordu oluşturur. Üst ekstremitenin periferik sinirleri bu kordlardan çıkar; lateral kordun bir dalı muskülokutaneöz siniri, diğer dalı median siniri, posterior kordun bir dalı aksiller siniri, diğer dalı radial siniri ve medial kord ulnar siniri oluşturur.

Aksiller sinir:



C5 ve 6’dan kaynaklanır. Deltoid kasını uyarır ve üzerindeki derinin duyusunu sağlar. Deltoid üç kısımlı bir kastır; ön lifleri kolu fleksiyona, orta lifleri kolu abduksiyona, arka lifleri ekstansiyona getirir. Muayenede ilk önce inspeksiyonla omuz gözlenir; deltoid kası omuza normal yuvarlaklığını veren kastır. Omuzun bu konturlarında bozulma, omuz lateralinde düzleşme deltoid kasında atrofi sonucu olur. Kas testinde dirence karşı abduksiyon yaptırılır, duyu muayenesinde deltoid kasının en çıkıntılı noktasına dokunulur.

Musculocutaneous sinir:


C5 ve 6’dan kaynaklanır. Biceps brachi kasını uyarır. İnspeksiyonda pazu şişliğine bakılır, atrofi sonucu düzleşme olur. Kas testinde dirence karşı dirseğe fleksiyon yaptırılır, refleks muayenesinde biceps refleksine bakılır, duyu muayenesinde ön kolun dış yüzüne bakılır.



Radial sinir:

  
C5,6,7,8 ve Th 1’den kaynaklanır. Kolda tricepsi, ön kolda brakioradialis ve supinatorü ve diğer ekstansör grup kaslarını uyarır. İnspeksiyonla el bileğine bakılır; paralizisinde düşük el oluşur. Ön kol dorsal adalelerinde atrofi görülür. Kas testinde dirseği dirence karşı ekstansiyon, on kol dirsek ekstansiyonda iken supinasyon, el bileği ve parmaklara ekstansiyon yaptırması istenir. Refleks muayenesinde triceps ve brakioradialis reflekslerine bakılır. Duyu muayenesinde 1 ve 2.ci parmaklar arası bölgenin dorsal yüzünün duyusu araştırılır.
 
Ulnar sinir:
 
C 8-Th1’den kaynaklanır. Ön kolda fleksör karpi ulnaris, 4 ve 5.ci parmak derin fleksörleri, elde hipotenar kaslar, interössöz kaslar, iki medial lumbrikal kas ve adduktor pollicis kasını uyarır. İnspeksiyonla ön kolun medial yarısına, interossöz kaslara, hipotenar kaslara bakılır. Kas testinde abduktor digiti minimi testi, adduktor pollicis testi, fleksör digitorum profundus testi yapılır. Duyu muayenesinde 5.ci parmak pulpasının duyusu kontrol edilir.


Median sinir:





































C5-6-7-8 ve Th1’den kaynaklanır. Dirsek seviyesinde fleksör digitorum süperfisialis, fleksör karpi radialis, pronator teres, fleksor pollicis longus, 2 ve 3.cü parmak fleksor digitorum profundusu, pronator quadratus, elde tenar bölge kaslarını uyarır. İnspeksiyonla elin ön yüzüne bakılır, özellikle tenar bölgeye dikkat edilir. Ön kol yüzünün lateral yarısına bakılır. İşaret parmağının ön yüzüne bakılır. Kas testleri için abduktor pollicis brevis testi, fleksör pollicis longus testi, fleksör digitorum profundus testi ve pronator teres testi uygulanır. Duyu muayenesinde işaret parmağının pulpası kontrol edilir.


31 TEMMUZ-1 AĞUSTOS ÜST EKSTEMİTE KURSU (İstanbul)

KURS YERİ:TAKSİM HİLL OTEL




EĞİTMEN:OSMAN ŞAHİN



KURS ÜCRETİ:290 TL (OTEL'DE 2 CAFE BREAK VE SINIRSIZ CAY KAHVE ÜCRETİ DAHİL)



İLETİŞİM:0532 445 50 55 GÖKHAN GÜNDOĞAN





NOT:OSMAN ŞAHİN ÜST EKSTREMİTE-ALT EKSTREMİTE VE OMURGA OLMAK ÜZERE 3 KURS VERMEKTEDİR.HER BİR



KURS BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZDIR.KURSLARIN HERHANGİ BİRİNE KATILMAK İÇİN DİĞER KURSLARA KATILMIŞ OLMAK ŞARTI



ARANMAMAKTADIR.

Osteopatik Manuel Terapi

Dr. A.Taylor Still

                                                     Osteopati Eğitimi

 
1864 – 1874 yılları arasında menenjit epidemisini takiben Amerikan doktorlarından Dr. Andrew Taylor Still klasik tıp eğitiminin dışında farklı tıbbi teoriler geliştirmiştir. Kendisi hastalık tedavisinde gereksiz ilaç kullanıldığını ve tedavinin hastalıktan bağımsız olarak izole olarak hastaya göre yapılması gerektiğini savunmuştur. Bu fikirleri bilim çevresi tarafından alaya alınmıştır. Fakat kendisi fikirleri doğrultusunda çalışmalarına devam etmiştir. Hastalarında aldığı iyi sonuçlar onun American School of Osteopathy okulunu kurmasını sağlamıştır. 1892 ‘den sonra 2 yıllık Osteopati okulları açılmıştır. İlerleyen yıllarda osteopati uygulamaları çok fazla artmıştır.


Osteopati holistik bir tedavi yaklaşımıdır. Tedavide vucut bir bütün olarak değerlendirilir. Kas, eklem ve omurgaya yönelik bütüncül bir yaklaşımı vardır. Osteopatide yalnızca hastanın ağrısının olduğu bölgeye konsantre olunmaz. Vücudun tüm sistemlerinin dengesini sağlamaya yönelik olarak manuel bir tedavi yaklaşımı içinde hareket edilir.

Tüm vücudumuzu saran fasial dokunun herhangi bir yerinde oluşan kısıtlılık doku çekimi ile problemin olduğu bölgeden çok uzakta ağrı ve hareket kısıtlılığına yol açabilmektedir. Asıl problemin olduğu bölgedeki fasial kısıtlılığın yeri bulunup tedavi edilmez ise hastanın ağrıyan bölgesinin kalıcı olarak iyileştirilmesi de mümkün olamamaktadır. Örneğin omurganın alt bölgesine gelen bir travma bir süre sonra doku çekimi nedeniyle geçmeyen baş ağrılarına ve ya karaciğerdeki bir disfonksiyon boyun veya omuz ağrısına neden olabilmektedir. Klasik tedavi yaklaşımında omurga ve omuz tedavi edilmeye çalışılır. Bu tedavi yaklaşımı bazen etkili olurken bazen etkili olamamaktadır. Osteopatik yaklaşımda ise karaciğer ve omurgadaki limitasyonlar ve disfonksiyonlar giderilmeye çalışılır. Osteopati tedavisi sonuçlardan çok nedenleri tedavi etmeye çalışan bir yaklaşımdır.

Yurtdışında tıp doktorları veya fizyoterapistlerin 4-5 yıl süren bir eğitimden sonra osteopat olmalarını sağlayan osteopati okulları bulunmaktadır. Avrupa ve Amerikadaki osteopati eğitimi çok farklılık göstermektedir. Osteopati eğitimi ve osteopati mesleği bir çok ülkede tanınmamakla birlikte osteopati mesleğini icra eden kişi sayısı gittikçe artmaktadır. Türkiyede de Enstitümüz dışında osteopati eğitimi veren kurumlar bulunmaktadır. Uygulamalar farklı olmasına karşın osteopati eğitiminde aşağıdaki konular konusunda eğitim almış olmak gerekmektedir;


1- Fonksiyonel Osteopati (Parietal Osteopati)
2- Cranio-sakral Osteopati
3- Visseral Osteopati
4- Miyofasial integresyon

Manuel Terapi

TÜRKİYELİ MANUEL TERAPİSTLER




Misyonumuz; Türkiye’de Manuel Terapi’yi yaygınlaştırmak

Türkiyeli Manüel Terapistler yetiştirmek

Preoperatif ve postoperatif dönemde hastanın iyileşme sürecini

elektroterapiye bağımlı kalmadan hızlandırmak



Manuel Terapi’nin esas uygulayıcıları olan Fizyoterapistleri bu

konuda bilinçlendirmek ve hasta tedavisi üzerindeki etkinliğini

arttırmak



MANUEL TERAPİ NEDİR?

Manuel terapi elle tedavi anlamına gelir. Omurga ve eklemlerdeki çıkık, yarıçıkık ve tüm yer değiştirmelerin fizyolojik sınırlar içinde birtakım özel egzersiz ve manevralarla normal anatomik pozisyonuna getirilmesidir.


Manuel terapi olarak, fizyoterapistler kas dokusu üzerinde baskı ve eklemleri işlemek bir girişim ağrısı kas spazmı, kas gerginliği ve eklem disfonksiyonu nedeniyle geri azaltmak için ellerini kullanır.


Omurga ve çevresel eklemlere fizyoterapistin yaptığı müdahalelere manipülasyon denir. Manuel terapi sıklıkla kas, kemik, eklem ve bağ dokusu ile ilgili iskelet ve kas sistemi sorunlarını tedavi etmek için kullanılır.

BİR MANUELTERAPİSTİN KULLANDIĞI MALZEMELER


BETAFİXİN manuel terapide kullanıldığı yerler:

Deriyi alerjik reaksiyonlardan korumak için kullanılır.

Her zaman ilk önce betaplastın altına bu bant yapılır.

Hiçbir şekilde itme ve çekme yapılmaz sadece düz yapıştırılır.



Betaipeğin manuel terapideki yeri:

Daha çok çocuklarda ve küçük eklemlerdeki problemlerde kullanılır.

Klinik test yapmak için kullanılır.

Sinire, ekleme, kasa binen yükü almada kullanılır.

Ağrı kesmede kullanılır.

Proprioception duyusunun geliştirilmesinde.

Anatomik yapının pozisyonlaşmasında kullanılır

Esnek olmayıp gliding yapma özelliği vardır.


Dikkat edilmesi gereken kurallar:


Anti alerjik BETAFİX ilk önce deriyi korumak amaçlı yapıştırılır.(gliding yapmadan)

Sonra BETAİPEK maksimum gençlerde ve yetişkinlerde 2 gün kalabilir.

Şeker hastalarında maksimum 7 saat kalabilir.

Duş alınabilir, suyla yumuşamaz aksine daha da sertleşir.

Bebe yağı ve zeytin yağla çıkarılabilir.

Alkol ve kolonya kesinlikle kullanılmaz aksi takdirde alerjik reaksiyon oluşur.

Eğer hastada kaşıntı, yanma, kızarıklık gibi semptomlar oluşursa hemen çıkarmasını istiyoruz.


Betaplastın manuel terapideki yeri:

Klinik test yapmak için kullanılır.

Sinire, ekleme, kasa binen yükü almada kullanılır.

Ağrı kesmede kullanılır.

Proprioception duyusunun geliştirilmesinde.

Anatomik yapının pozisyonlaşmasında kullanılır

Esnek olmayıp gliding yapma özelliği vardır.

Dikkat edilmesi gereken kurallar:

Anti alerjik BETAFİX ilk önce deriyi korumak amaçlı yapıştırılır.(gliding yapmadan)

Sonra BETAPLAST maksimum gençlerde ve yetişkinlerde 2 gün kalabilir.

Şeker hastalarında maksimum 7 saat kalabilir.

Duş alınabilir, suyla yumuşamaz aksine daha da sertleşir.

Bebe yağı ve zeytin yağla çıkarılabilir.

Alkol ve kolonya kesinlikle kullanılmaz aksi takdirde alerjik reaksiyon oluşur.

Eğer hastada kaşıntı, yanma, kızarıklık gibi semptomlar oluşursa hemen çıkarmasını istiyoruz


Manuel Terapi Yatağı

Manuelterapi elle uygulanan bir tedavi yöntemi olduğu için yataksız yapılmaz.

Bu yatakların fiyatları değişkendir biz ilk başlangıç olarak bu yatakları öneriyoruz.

Fiyatı 150 tl den başlayıp 10.000 $ kadar değişiklik gösterir.

Voltaren Emulgel

Manuel terapideki yeri:

Volteran myofacial germe ve friksiyon tekniklerinde kullanılır.

Tercih amacımız, ilk başta yüzeyel sonra gittikçe derin friksiyon yapmamızı sağlamasıdır.

Yan etkisi bulunmayan ve antiinflamatuar bir ilaçtır


İskeletler – Maketler

Manuel terapide iskelet ve maketlerin yeri:

Fizyoterapistin vakalarda üç boyutlu düşünmesini sağlar.

Hasta bilinçlendirilmesinde büyük rol oynar.

Hastaların güvenini kazanmak için en önemli malzeme.

Anatomik yapıların palpasyonunun sağlanması.

FİYATLARI DEĞİŞKENDİR ARKADAŞLAR

MTD ………. SAĞLIKLI YAŞAM MERKEZİ AÇMAK


İSTEYEN ARKADAŞLARA TOPLU SİPARİŞ VERİLİP UCUZA ALINACAKTIR.


Toplu sipariş için:


İletişim: LÜTFİ ARSLAN 05544120103 lutfu.fzt.55@hotmail.com

İSİMLERİNİ YAZDIRMALARI RİCA OLUNUR